Rumeli Hamidiye Tabyası’nı geçtikten 300 m sonra, yolun sağ tarafındaki yokuşlu yoldan ilerlediğimizde Seyit Onbaşı’nın adı ile özdeşleşen tabyaya ulaşılmaktadır. 8 bonet ve 6 top yerinden oluşan tabyanın II. Abdülhamit döneminde yapıldığı bilinmektedir. Çanakkale Savaşlarına 4 adet 24 cm. ,2 adet 28 cm çapında toplarla katılmıştır. Boğaz muharebesi esnasında İtilaf donanması tarafından açılan ateş sonucu bataryada görevli 16 er şehit olmuştur. Topların olduğu platformlar ve aksamlar isabet almıştır. Bu askerlerin toplu olarak gömüldüğü alan, 1919 yılında Mecidiye Şehitliği olarak düzenlenmiştir. Bu şehitlik, tabyanın dağ tarafındaki selvi ağaçlarının arasına yapılmış olup, 1962 yılında şehitlerimizin kemikleri şimdiki şehitliğe taşınmıştır. Etrafı duvarlarla çevrili olan Şehitlik, Türk Şehitlikleri İmar Cemiyeti ile Çanakkale Şehitleri Abidelerine Yardım Cemiyeti tarafından 1969’da yaptırılmıştır. Tabyanın girişinde yer alan Anıt üzerindeki kitabede18 Mart 1915 Boğaz Savaşında bu tabyada şehit olanlar Ispartalı Ali Çavuş, İvrindili İsmail Oğlu Mehmet, Mustafa Oğlu Süleyman ve 13 arkadaşı burada yatar ifadeleri bulunmaktadır. 18 Mart 1915 Boğaz savaşında 275 kg. mermiyi sırtında taşıyarak, İngilizlerin Ocean zırhlısını vuran Kahraman Seyit Onbaşı bu tabyada 3. topun başında görevliydi.
Mecidiye Şehitliği Anıtı’nın hemen yanında Feyzi Efendi’nin mezarı bulunmaktadır. III. Selim döneminde yaşamış olan mimar, matematikçi ve devlet adamı olan Boğaz Muhafızı Feyzi Efendi; Çanakkale Boğazı’nda görevli bulunduğu dönemde İngiliz donanmasının 19 Şubat 1807’de Boğaz’ı geçmesi sonucu idam edilmiştir. Mezar 1980’de Kilitbahir’den bugünkü noktaya nakledilmiştir. Mezarın üzerindeki Osmanlıca kitabesinde şu ifadeler yazılıdır.
Sonsuz olan Allah’tır
Eski Defterdar Feyzi Efendi
İdam hükmü bu soylu kişiye verildi
Akdeniz Boğazına onarıma gitmişti
Verdi boğazı ele cennete attı can
Şüphesiz seyyid imiş Muharremde oldu şehit
Hak Teâlâ kabrini cennet bahçelerinin kapılarında etsin
Tövbe istiğfar edip Kuran’ı bir kez hatmetmiş
Yüzünü dönüp Hakka cennete yürüdü
Gözyaşı damlasını tarihe döktü
Feyzi Efendi ahret ırmağını mekân eyledi dedi